top of page
Writer's pictureUgurcan Ozdemir

Siyahtan Bir Kardan Adam


Karlı bir kış akşamıydı... Bulutlar yere yaklaşmış, kar taneleri rüzgarsız havanında avantajıyla usul usul süzülüyordu. En son kurban bayramında hayvanların asıldığı çam ağacı bu seferde yükünü sırtlanmış bir amele gibi kar birikintilerini sırtında güçlükle taşıyordu. Bense her 10 dakikada bir camdan dışarı kontrol ediyor, parktan geçenlere kalınlaşan kar birikintilerini yürüyerek yok ettikleri için içimden sövüyordum. Çünkü karın tutup tutmaması ona bağlıydı: insanlar parktan geçerken hala yerde kar birikintisi var ise, oynamaya değer bir şeyler geliyor demekti. Kar yağmaya başlayalı 2 saat olmuştu, kardan önce yağmur yağmadığı için şükrediyordum karın daha çabuk tutma şansını düşünerek.Yarım saat daha sabır içinde bekledim dışarı çıkmak için (annemleri ikna etmem yarım saat sürmüştü). Gocuk giyildi, atkı boyna dolandı, bere takıldı, eldivenler elde, içlikte tamam. Apartmandan koşarak fırladım, dışarıdan öyle bir gözüküyordum ki, yılın ilk kardan adamı bendim adeta, sadece gözlerim açıktaydı. Yapacak bir şey yoktu, zor ikna etmiştim bizimkileri. Apartmandan çıktığım gibi, arabanın üzerinde biriken karı sımsıkı bir kar topu haline getirdim ve 1. kattaki dairemizin camına fırlattım. Akabinde anneme ve babama. Abime biraz temkinli davranıyordum, lakin koşup beni yakalayabilir ve kafamı kara gömebilirdi. (Bu hareketine bayılıyordum ama eve dönmeye yakın olmalıydı bu olay, daha yeni çıkmıştık dışarı) Abimin de arkasından 1 er 2 şer sırtına gönderiyordum, ama kesinlikle kafaya değil, en azından şimdilik. En büyük eğlencemiz olan minibüs ve otobüslere kar topu fırlatmak, şimdi olmazdı, annem babam vardı. Neyse yarın Ömer'i çağırırım, onunla apartmanın otoparkında,  otobüs şoförlerinin bizi göremeyecek bir yere siper yaparız ve otobüslere ardı arkası kesilmeyen cephanemizden birer birer göndeririz. Parkta biraz turladık, yarın için güzel bir ısınma oluyordu benim için. Yılın ilk karıydı ne de olsa, büyük bir heyecan vardı içimde. Artık adımlar eve doğru yönelmişti parkta. Eve gitmenin rahatlığıyla art arda 2 tane kar topu salladım abimin kafasına. İlki sırtına gelmişti, onun dürtüsüyle bana bakması ve ikinci kar topunun suratına gelmesi... Kaçamadım tabi. Evden siyah bir kardan adam çıkmıştı, artık orjinal bir kardan adamdım, bembeyaz. Beyazlığın ortasın siyah gözler sadece. Dairenin kapısında annemin beni atletime kadar soymasıyla kapının önü bembeyaz olmuştu. En büyük eğlencem buz gibi suratıma ılık suyu çarpmak ve o tatlı sıcak his... Sıkı sıkı giyindikten sonra, sıcak bir salep... Ve yarın okulların tatil olmasını dua ederek, Ömer le birlikte yapılacak haylazlıkların hepsini bir bir düşünürken uyuyakalmak...

Küçükken küçük değerli mutluluklarımız vardı hiç çaba harcamadan, artık mutlu olmak için çaba mı harcamak gerek? Düşünülesi gerek.

3 views0 comments

Recent Posts

See All

Comments


bottom of page